25 Mart 2012 Pazar

işte hayat böyle bir şey şipşak değişir her şey

Kız: Benim dersim birazdan bitiyor canııım, almaya gel beni, birlikte bi yere gideriz :)
Erkek1: Ya buluşalım direk orda, yağmurda yağıyo zaten gelmiyim şimdi :)
Kız: Ne? Ericek misin ya? Bu saatte tek başıma nasıl geleyim ben oraya. Benim dersim bitti gelmiceksen annemi arıyorum
Erkek1: Tamam geliyorum

erkek gelir. (saat 21:30 suları)

Kız: Şimdi akıl var mantık var bu saatte nasıl gelicektim taa buralardan, ya başıma yolda bi şey gelseydi, sonuçta sen üzülürdün :))
Erkek1: Ya ben seni matematik dersindesin sanmıştım
Kız: Ordan da gelmezdim ki
Erkek1: Üf ne var ya ordan
Kız: Ya sevmiyorum bu saatte tek başıma yürümeyi
Erkek1: Tamam tamam...

***********************************************

Erkek2: Bugün oraya geliyorum, buluşalım mı :)
Kız: Bilmiyorum,ödevim var bakarız
...
Kız: Hadi derse gitmeden buluşalım madem
Erkek2: Tamam geliyoruum.

ders saati gelir. (17:00)

Erkek2: Bırakayım ben seni.
Kız: Ay yok ya, giderim ben
Erkek2: Gidersin ama ben bırakmak istiyorum :)

saat 19:00 suları

Erkek2: Dersten çıkınca mesaj at, tek başına gitme götürürüm ben seni.
Kız: :) Erken çıktım ki dersten , evdeyim.


ya sen nasıl kibar bi erkeksin. yada sen normalisin de
ben daha önce nasıl bir odunla birlikteymişim.

21 Mart 2012 Çarşamba

bu olaydan neler öğrendik?

-insanoğlu gözünün içine baka baka, yüzüne güle güle çok kolay yalan söyler.
-bir insanın kişiliksiz mi şizofren mi olduğunu anlamak çok zordur.
-edebiyat yapan insanlar mutlaka bir şeyleri maskelemeye çalışıyodur. yoksa niye o kadar çenesini yorsun zaten dimi? ama hoşumuza gidiyo, çünkü bok var.
-ikinciye kafamdan birini sildim. önüme bakabiliyorum. tek bi yanlış, bütün doğruları götürebiliyor böyle durumlarda. ve iki defa aynı şeyi yaptıysan sen bu işi başarıyosundur. korkma. kendin olmaya devaaaam.

16 Mart 2012 Cuma

haydi bakkalım

Bi de bugün 16 Mart. 16 gün kaldı sanırım. Parmak hesabıyla yapsam da emin olamadım. Hala acınacak haldeyim. İyiki parmaklarım var, yoksa nasıl çözerdim matematik sorularını bilmem. Bazen 10 tane az geliyor ama aynı parmağın üzerinden iki defa geçince halledebiliyorum. Neyse işte öyle böyle şöyle;
y
agasa artık gelse de kopsak.

selamın alüminyum.

Şöööyle bi geriye gittim blogda; ben vakti zamanında neler hissetmişim öyle. Bir takım sevgi sözcükleri, bir takım hüzünler falan. Resmen kalp biyolojik görevleri dışında bişiler yapıyomuş yane. Şimdi hayatsal faaliyet dışında bi boka yaramıyor. İnsanlar sürekli beyinlerinin kalplerine söz geçiremediğinden şikayet ederler ya, ben artık tam tersinden şikayet edicem valla. Kalbim ezik büzik bişiy oldu sanırım. Beyin ne derse ona göre hislerine şekil veriyor. Güzel gibi görünse de uzun vadede "bok,çiş" bence. Sonuçta beynim de yanılabilir. Tıpkı kalp gibi.

caNım sıkıLıyOOoooOo

Of canım hiç bişey istemiyo. Hiç bişey mi istemez insanın canı hiç mi yani? İstemiyo işte istemiyo. Gece 3'te uyudum sabah 9'da fırladım yataktan. Uyumak bile cazip gelmedi işte. O derece istemiyo. Oturdum çizgi film izledim, sıkıldım. İnternette orda burda gezdim, sıkıldım. Kitap zaten okuyamıyorum şu sıralar. Çizim yapmayı denedim, bi tarafıma benzedi yırttım attım. Ders çalışmayı denedim, sıkıldım. (gerçi bu her zaman olan durum) 3'te dershaneye gidicektim ona da gitmicem. Arkadaşlarımla dışarı çıkmak istemiyorum. Evde yalnızım her şeyi yapabilirim ama koltuktan kalkasım gelmiyo. Koltukta oturasım da gelmiyo. Koltukta amuda kalkasım falan da gelmiyo. Sınav stresi, hayat karmaşası falan değil; insanlar bunalttı beni. Fırat diyo ya "bok,çiş" Aynen öylea.

4 Mart 2012 Pazar

Son 27 yada 28. Belki de 26 ya da 29? Ahahaha onu bile bilmiyorum.
Acınacak haldeyim. :D