tag:blogger.com,1999:blog-65266261636145853682024-02-19T05:51:14.979+03:00inflamesjaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.comBlogger44125tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-56313572609690470962012-03-28T17:46:00.001+04:002012-03-28T17:46:50.351+04:00ağrı kesiciler neremizin ağrıdığını nerden biliyor?<span style="font-weight: bold;">beyin bedava sonuçta.</span>jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-7738496456687222512012-03-25T20:24:00.004+04:002012-03-25T20:34:34.127+04:00işte hayat böyle bir şey şipşak değişir her şeyKız: Benim dersim birazdan bitiyor canııım, almaya gel beni, birlikte bi yere gideriz :)<br />Erkek1: Ya buluşalım direk orda, yağmurda yağıyo zaten gelmiyim şimdi :)<br />Kız: Ne? Ericek misin ya? Bu saatte tek başıma nasıl geleyim ben oraya. Benim dersim bitti gelmiceksen annemi arıyorum<br />Erkek1: Tamam geliyorum<br /><br />erkek gelir. (saat 21:30 suları)<br /><br />Kız: Şimdi akıl var mantık var bu saatte nasıl gelicektim taa buralardan, ya başıma yolda bi şey gelseydi, sonuçta sen üzülürdün :))<br />Erkek1: Ya ben seni matematik dersindesin sanmıştım<br />Kız: Ordan da gelmezdim ki<br />Erkek1: Üf ne var ya ordan<br />Kız: Ya sevmiyorum bu saatte tek başıma yürümeyi<br />Erkek1: Tamam tamam...<br /><br />***********************************************<br /><br />Erkek2: Bugün oraya geliyorum, buluşalım mı :)<br />Kız: Bilmiyorum,ödevim var bakarız<br />...<br />Kız: Hadi derse gitmeden buluşalım madem<br />Erkek2: Tamam geliyoruum.<br /><br />ders saati gelir. (17:00)<br /><br />Erkek2: Bırakayım ben seni.<br />Kız: Ay yok ya, giderim ben<br />Erkek2: Gidersin ama ben bırakmak istiyorum :)<br /><br />saat 19:00 suları<br /><br />Erkek2: Dersten çıkınca mesaj at, tek başına gitme götürürüm ben seni.<br />Kız: :) Erken çıktım ki dersten , evdeyim.<br /><br /><br style="font-weight: bold;"><span style="font-weight: bold;">ya sen nasıl kibar bi erkeksin. yada sen normalisin de</span><br style="font-weight: bold;"><span style="font-weight: bold;">ben daha önce nasıl bir odunla birlikteymişim.</span><br style="font-weight: bold;">jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-49454491271137822162012-03-21T22:12:00.002+04:002012-03-21T22:17:23.055+04:00bu olaydan neler öğrendik?<span style="font-weight: bold;">-</span>insanoğlu gözünün içine baka baka, yüzüne güle güle çok kolay yalan söyler.<br /><span style="font-weight: bold;">-</span>bir insanın kişiliksiz mi şizofren mi olduğunu anlamak çok zordur.<br /><span style="font-weight: bold;">-</span>edebiyat yapan insanlar mutlaka bir şeyleri maskelemeye çalışıyodur. yoksa niye o kadar çenesini yorsun zaten dimi? ama hoşumuza gidiyo, çünkü bok var.<br /><span style="font-weight: bold;">-</span>ikinciye kafamdan birini sildim. önüme bakabiliyorum. tek bi yanlış, bütün doğruları götürebiliyor böyle durumlarda. ve iki defa aynı şeyi yaptıysan sen bu işi başarıyosundur. korkma. kendin olmaya devaaaam.jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-55510818903921667982012-03-16T15:20:00.004+04:002012-03-16T15:26:15.544+04:00haydi bakkalımBi de bugün 16 Mart. 16 gün kaldı sanırım. Parmak hesabıyla yapsam da emin olamadım. Hala acınacak haldeyim. İyiki parmaklarım var, yoksa nasıl çözerdim matematik sorularını bilmem. Bazen 10 tane az geliyor ama aynı parmağın üzerinden iki defa geçince halledebiliyorum. Neyse işte öyle böyle şöyle; <span style="font-weight: bold;font-size:130%;" ><br />y</span><span style="font-size:78%;">a</span><span style="font-weight: bold;font-size:130%;" >g</span><span style="font-size:78%;">a</span><span style="font-weight: bold;font-size:130%;" >s</span><span style="font-size:78%;">a</span> artık gelse de kopsak.jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-74570183600274161172012-03-16T15:16:00.002+04:002012-03-16T15:20:14.094+04:00selamın alüminyum.Şöööyle bi geriye gittim blogda; ben vakti zamanında neler hissetmişim öyle. Bir takım sevgi sözcükleri, bir takım hüzünler falan. Resmen kalp biyolojik görevleri dışında bişiler yapıyomuş yane. Şimdi hayatsal faaliyet dışında bi boka yaramıyor. İnsanlar sürekli beyinlerinin kalplerine söz geçiremediğinden şikayet ederler ya, ben artık tam tersinden şikayet edicem valla. Kalbim ezik büzik bişiy oldu sanırım. Beyin ne derse ona göre hislerine şekil veriyor. Güzel gibi görünse de uzun vadede "bok,çiş" bence. Sonuçta beynim de yanılabilir. Tıpkı kalp gibi.jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-35146568004915406892012-03-16T15:12:00.002+04:002012-03-16T15:14:42.551+04:00caNım sıkıLıyOOoooOoOf canım hiç bişey istemiyo. Hiç bişey mi istemez insanın canı hiç mi yani? İstemiyo işte istemiyo. Gece 3'te uyudum sabah 9'da fırladım yataktan. Uyumak bile cazip gelmedi işte. O derece istemiyo. Oturdum çizgi film izledim, sıkıldım. İnternette orda burda gezdim, sıkıldım. Kitap zaten okuyamıyorum şu sıralar. Çizim yapmayı denedim, bi tarafıma benzedi yırttım attım. Ders çalışmayı denedim, sıkıldım. (gerçi bu her zaman olan durum) 3'te dershaneye gidicektim ona da gitmicem. Arkadaşlarımla dışarı çıkmak istemiyorum. Evde yalnızım her şeyi yapabilirim ama koltuktan kalkasım gelmiyo. Koltukta oturasım da gelmiyo. Koltukta amuda kalkasım falan da gelmiyo. Sınav stresi, hayat karmaşası falan değil; insanlar bunalttı beni. Fırat diyo ya "bok,çiş" Aynen öylea.jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-20369406483726080382012-03-04T20:08:00.002+04:002012-03-04T20:09:25.761+04:00Son 27 yada 28. Belki de 26 ya da 29? Ahahaha onu bile bilmiyorum.<br />Acınacak haldeyim. :Djaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-38600437738231062302012-02-02T23:31:00.003+04:002012-02-02T23:34:47.266+04:00<b>Ve kar hala yağıyor! </b>Ben ufacık tefecik içi dolu turşucuk ama icabında dallasa taş çıkartan bu yerde ilk defa bu kadar çok kar ve böyle güzellik, <i>huzur</i> görüyorum.jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-86338430155489964182012-02-02T23:30:00.003+04:002012-02-02T23:31:22.780+04:00am i a mistake? diye soruyo insan ister istemez<b>dünyaya yanlışlıkla gelmiş gibiymişim</b><div><b>kocamaan bir <span >?</span> ' imişim.</b></div><div><b>ne istediğimi hiiiç bilmezmişim.</b></div>jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-56070831930904811942012-01-19T23:08:00.009+04:002012-03-04T20:11:03.675+04:00en güzel günlerden bi gün<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjf56TSYNoORAwho8eKIjxHsMBCmGI3Xn2Syx2l9uuOswB1XaS0q-xdLeX-9PaS8mFLRwDSGtUabESLvjPM-RvkHF3jJbZS38YsyZiewSwTl-2EVNlR3r20NifMUBY_H-Hh5rS8F-13bIc/s1600/snow_in_my_town_by_MotyPest.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 213px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjf56TSYNoORAwho8eKIjxHsMBCmGI3Xn2Syx2l9uuOswB1XaS0q-xdLeX-9PaS8mFLRwDSGtUabESLvjPM-RvkHF3jJbZS38YsyZiewSwTl-2EVNlR3r20NifMUBY_H-Hh5rS8F-13bIc/s320/snow_in_my_town_by_MotyPest.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5699423809869748338" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br />Buraya kar yağdıııı. Bir sürü yağdı hem de. Yağdığı ilk gün okul bahçesinde doyasıya oynayamamıştık, çünkü hazırlıksızdık biraz oynadık ve buz tuttuk içeri girmek zorunda kaldık. Bir gece sonra oturmuş coğrafya çalışıyordum (hiç adetim değildir, sayısalım ben kaaarşim) neyse arkdaşım aradı çalışmam bölünmesin diye açmadım. Sonra başka bir arkadaşım , dayanamadım açtım. Camdan dışarı bak dedi ve baktım ben de. Baktım evet,<br /><br />Sonra bir kez daha baktım,<div><br /></div><div>Biri pencereme kocaman bir kartpostal yapıştırmıştı. Ne saçma dedim. Sonra dedim ki "AMAN ALLAHIM" </div><div><br /></div><div>Evin karşısındaki ağaçlar beyaz elbiseleriyle karşımda duruyor, loş sokak ışıklarında kar kristalleri sokağa düşüyordu. Her yer bembeyazdııı.<br /><br />Arkadaşım "Çıkıyoruz" dedi. Ne zaman, nasıl, kimle diye bile sormadan tamam dedim, telefonu kapattım ve hazırlanmaya başladım. Gece yarısına kadar gezilmedik yer bırakmadık. Kalabalık yerler de tanımadığımız insanların kafasına kartopları fırlatıp, tüydük ordan. Evlerin camlarını kar topu yağmuruna tutup, insanların rahatsız ettik. Ağaçların altına girip, dallarını salladık, burnumuza bile kar doldu. O kadar eğlendik kiiii. Tasasızdık, huzurlu, mutlu ve beyazdık. Sokaklarda bağırdık. Yarın bizi pençesine alacak hastalık kimin umrundaydıı ki? <b>Hayat sokaklarda güzeel. Ve o anın tekrarı yok. Yaşa gitsin :)</b><div><b><br /></b></div><div>Sonra hasta olduk tabii ama az olduk, çok olmadık. Korkmadık çünkü ondan, korkmazsan bi şey olmaz bence.</div></div>jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-60561629253141153022012-01-07T17:29:00.003+04:002012-02-02T23:19:35.486+04:00<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjjuPDZJNxRsu5z9S4MDp0AYdyxX_zenD9UA3C2Kb3VBZ_CNGiAXc6qz0UONWPhrBUssSy2a1JeRUxcoJa_Zfljtr8Zvl9A6h_0K_eIgk58lB9_qhmf_Livyf1vfqLSL0Zl3jzD55TsuFc/s1600/384180_233421996726663_114982095237321_580390_544812796_n_large.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 180px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjjuPDZJNxRsu5z9S4MDp0AYdyxX_zenD9UA3C2Kb3VBZ_CNGiAXc6qz0UONWPhrBUssSy2a1JeRUxcoJa_Zfljtr8Zvl9A6h_0K_eIgk58lB9_qhmf_Livyf1vfqLSL0Zl3jzD55TsuFc/s320/384180_233421996726663_114982095237321_580390_544812796_n_large.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5694883095504212850" /></a>jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-63543730294646895552011-12-16T20:23:00.004+04:002011-12-16T20:32:46.439+04:00böyle ,<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAn1PMatU0J-zguYHKtt-RnsP76E9OoBUOor639ubWj2ZHN_Cn04C6B9cUh9NGULjdZQB4JqqAgpLmjAcEla1IzYbUfM9A5vQgtftx-d2a1LKOBF32PqzuuQhyhKLY1OxJcQ239nHQCa0/s1600/1.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAn1PMatU0J-zguYHKtt-RnsP76E9OoBUOor639ubWj2ZHN_Cn04C6B9cUh9NGULjdZQB4JqqAgpLmjAcEla1IzYbUfM9A5vQgtftx-d2a1LKOBF32PqzuuQhyhKLY1OxJcQ239nHQCa0/s320/1.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5686763177915802882" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br />böyleee ,<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwSvlev2yw4Y_3TcgphEH5AJ1qakxh9cjCDMT2sD303Tdcbh9pNS06qCpZtyg_fwTT4fZ3M7NV5M9qJitsi-BMyyd2j0UAoKL9TYy4kCulmTmTTSLpk0_9FaDbXKL47fawTeIvmUQV5TA/s1600/3.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwSvlev2yw4Y_3TcgphEH5AJ1qakxh9cjCDMT2sD303Tdcbh9pNS06qCpZtyg_fwTT4fZ3M7NV5M9qJitsi-BMyyd2j0UAoKL9TYy4kCulmTmTTSLpk0_9FaDbXKL47fawTeIvmUQV5TA/s320/3.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5686763178287994642" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br />böyleeeeee ,<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHw7WGGq7t9nrKXHGEPAw3Od4nqRrEjS-1auwmFa2Y-4wzxp4Lign7CbNP3YNWc0kCWn5G2XHtxSjQCT7eLqYWxjxPlET2i-XNzuT8sBjhHAYWhkXab_bLt125i6gEkrGsbEruu8D1FHM/s1600/4.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHw7WGGq7t9nrKXHGEPAw3Od4nqRrEjS-1auwmFa2Y-4wzxp4Lign7CbNP3YNWc0kCWn5G2XHtxSjQCT7eLqYWxjxPlET2i-XNzuT8sBjhHAYWhkXab_bLt125i6gEkrGsbEruu8D1FHM/s320/4.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5686763187852335554" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br />vee böyleeee..........................................,<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjNu_0lePn7mEovk8QAJDs0TmC8ofEdxBAtNuXq3zL7n6vyZLLXcdPCknylIDKWMKVD2M99RB_IV-VHf8Bp2prLnB82DajjaUETqjyQn1L8h5-CzzWWj0U2g4zfDdrRfUDUeiQk81p7g1E/s1600/5.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 166px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjNu_0lePn7mEovk8QAJDs0TmC8ofEdxBAtNuXq3zL7n6vyZLLXcdPCknylIDKWMKVD2M99RB_IV-VHf8Bp2prLnB82DajjaUETqjyQn1L8h5-CzzWWj0U2g4zfDdrRfUDUeiQk81p7g1E/s320/5.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5686763192728506290" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br />bi haftanın sonunda.....<br /><br />evet sonunda bitti! salı günü optikle yaşadığım hüsrandan sonra bugün yaşadığım ve türevden gelen mutluluk bana çok iyi geldi! edebiyatçı kırmızı hırkamı çok beğenirken bugün ilk defa analitik dersini anlamaya çalıştım. geometriyi seven ve bilen insanları çok kıskanıyorum. oysa ben de istemez miydim soruya baktığım gibi cevap bursa diyebilmek (türkiyenin en güzel şehriii) ygs ve lys son hızla yaklaşırken ve ben gün geçtikçe sıkılıp, çalışma tempomdan uzaklaşırken nerde parçacıık orda portakalı denedim ve beğendiiiiim. reklamı kadar güzelmişş :P sonra bi de model diyo ya hani ; "<span style="font-weight: bold;">uyku imkansızz</span> umut vicdansııız, güneş bile dedi ki kendiğe doğmak anlamsııızz" gerçekten! her akşam rüyamda mercek çözmekten bıktım yaaanii. biraz bi değişiklik , ne bileyim biraz heyecan, biraz bi bi bişiler yani. <span style="font-size:130%;">bugün ben mutluydum ve yağmur yağdıı. </span><span style="font-size:78%;">arada bi haberlere bakıyorum yemek yerken falan recep bey'in sinir sistemimdeki etkisi hiç değişmemiş, o hep aynı. </span>jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-83566788695083044252011-12-13T20:25:00.003+04:002011-12-13T20:41:50.245+04:00sweet sacrificebeni artık aptal aptal gülümsetemezmişsin sanmışımjaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-45752741962247594962011-12-07T22:56:00.002+04:002011-12-07T23:20:53.324+04:00bunu şuan hayat şartlarının el vermemesi nedeniyle bir süredir görüşemediğin nambırıma ithafen yazıyorum<span style="font-size:78%;">öncelikle şunu söylemek istiyorum ki efsaneler ölmez, sadece şekil değiştirir bunu sakın çıkarma aklından. seninle nasıl bu kadar yakın olabildik, dost olabildik bilmiyorum ama gerçekten iyiki yanımdasın dediğim nadir insanlardansın. yeri geldi beraber güldük, yeri geldi beraber daha çok güldük, yeri geldi saçmalamanın dibine vurduk. yeri geldi beraber ağladık diyemiyorum çünkü çok zor zamanlarımızda bile birbirimizi güldürmeyi başardık :) beraber yazdığımız sanat dolu şiirlerden tut, terminalde dahi yaptığımız dedikodulara kadar hiç birini unutmıycam. aşk hayatımla ilgili gereksiz ayrıntıları senin gibi eğlenceli yorumlarla bi daha kimse dinlemiycek biliyorum sırf bu yüzden bile hayatımdan çıkamazsın! her insanın kusurları vardır ama senin </span><span style="font-weight:bold;font-size:78%;" >kalbinin güzelliği</span><span style="font-size:78%;"> kusurları gölgede bırakıyor. her zaman mutlu olmayı hak ettiğini hiç unutma. ve kim olduğundan hiç vazgeçme. biliyosun biz duygusal şeyler yazamayız öyle, ama saçmalayarak burayı doldurmak da istemiyorum. bu senenin sonu eminim ki sana bi çok mutluluk ve yep yeni şeyler getiricek ama değişmiycek bir şey var ki o da senin nambır olduğun. ve benim en en en sevdiklerimden olduğun. bütün hayatın boyunca en güzel şeyler seninle olsun, </span><span style="font-weight:bold;font-size:78%;" >çook seviliyosun! </span>jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-74829189289388579862011-12-05T00:38:00.009+04:002011-12-13T20:24:14.445+04:00yaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa.dost süt, nescafe, muz, çikolata, yine süt ama markası değişik, bisküvi vs vs eşliğinde biyoloji çalıştım. aman allahım bu sene ilk defa oturdum ve doğru düzgün <span style="color: rgb(0, 204, 204);">biyoloji</span> çalıştım. TANRIIM! :)<br /><br />ayrıca <span style="color: rgb(51, 102, 255);">final metamatik1</span> kitabının benim psikolojimi bozmaya neden bu kadar istekli olduğunu anlayamıyorom.<br /><br />ve hala kendime düzgün bi çanta bulamamış olmam çok üzücü. neden ben alışveriş konusunda bu kadar becekrisizim ki? en az yemek yapmak da olduğum kadar.<br /><br />ayrıca <span style="color: rgb(255, 0, 0);">da vincinin şifresi</span> ni bitirdim , hoş bir kitapmış.<br />diğer kitabı koydum baş ucuma, yarın gece ona başlıycam. kitap okumak zihnimi canlandırıyomuş ben bunu fark ettiiim.<br /><br />çok da dağınığım. artık annem de arkamı toplamıyor. üstelik giysileri katlayıp çalışma masamın üzerine yığıyor. bu bana bir mesaj. fufufuffffff.jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-66893570320523149372011-11-26T00:59:00.013+04:002011-11-27T02:42:56.982+04:00gücüne gitsin sarkılar :)herkes bir şekilde kendini tamamladığını düşündüğü birisine sahip hayatında. benim zerre ciddiye almadığım bu hayatta bana iyi diyenler olduğunu duydum. yanlış. hayat umrumda olmadığı için etine sütüne karışmıyorum bu çorbanın hepsi bu. bence çoğu zaman hayat bir oyun bile değil. yapman gereken çoğu şey önceden belirlenmiş bir yaşam alanı. ve sana verilen kısıtlı imkanlarla bunu eğlenceli hale getirmeye çalıştığın bir yer. zamanını alan, hayallerini ve düşlerini körelten. kimilerinin içine kötülük tohumları serpen. kimsenin iyi yada masum kalmasına olanak tanınmamaya çalışılan. git gide çürüyen bir yer. içindeki renkli çiçekleri ve güzel bulutları ve duru yağmurları da kendisiyle birlikte kokuşmuşlağa çekmeye çalışan bir yer. maneviyat kelimesinin bile yakın zamanda anlamının unutulacağını düşünmekten kendimi alıkoyamadığım. sevmeyi unutan yaratılmışlarla tıka basa dolu. hayata katabileceğin ufak ayrıntılarla hayatı renklendirebilirsen ne ala, ya da belki de espriyi anlayanlardan olabilirsen. :)jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-88139814866189958302011-11-26T00:47:00.003+04:002011-11-26T00:49:24.937+04:00papatyaları bile sevmiyorum artık<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgAeDWuFkVY6__NQwjkzPn9MPM_hyCQ0n04pCvibyBw4cLE268rbfQ41dLMmpFyVU_1_xfF3FwHixQm2X7Gfo4Z5L9s0VDHrQJhcXiJg3NT6Qn9UrzH3gK54yufnzvtQr3_5WYkcUWDoZI/s1600/no_sounds_by_mr_april.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 256px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgAeDWuFkVY6__NQwjkzPn9MPM_hyCQ0n04pCvibyBw4cLE268rbfQ41dLMmpFyVU_1_xfF3FwHixQm2X7Gfo4Z5L9s0VDHrQJhcXiJg3NT6Qn9UrzH3gK54yufnzvtQr3_5WYkcUWDoZI/s320/no_sounds_by_mr_april.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5679038157994368162" /></a>jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-19919335564531826802011-08-14T04:07:00.006+04:002011-12-16T20:34:53.773+04:00soluğundan öptüm<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjANKsClnnrgj5xQOwS8UVkfC_IwX7ypieB5FAhfCekSWqAKJHjoCUgX-7OoPRWAMzBU8BG6QdwlgVUyszI8rsVddB-j47nlDUvWKRb4zFqs1owm2MM8JQOe2Xmwe22xnnN5IkHtGrv3eg/s1600/5778854_by_aleksandra88-d4663pj.jpg"><img style="float: left; margin: 0pt 10px 10px 0pt; cursor: pointer; width: 320px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjANKsClnnrgj5xQOwS8UVkfC_IwX7ypieB5FAhfCekSWqAKJHjoCUgX-7OoPRWAMzBU8BG6QdwlgVUyszI8rsVddB-j47nlDUvWKRb4zFqs1owm2MM8JQOe2Xmwe22xnnN5IkHtGrv3eg/s320/5778854_by_aleksandra88-d4663pj.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5640497191985952626" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br />Bir gün bi söz okumuştum; "bazen de yıldızlar bakar ve insanlar kayar hayatlarımızdan" diye. Her hatırladığımda bir daha beğenirim bu sözü. Hayatımıza bir çok kişiyi alırız. Kimilerini sırf fazlalık yapsın diye, kimileri arkadaş, kimileri dost, kimileri de sevgili olsun diye. Sonra zamanı gelince bunu hissederiz ve içeri girmeleri için açtığımız kapıyı bu sefer de çıkıp gitmeleri için açarız. Eğer açmazsak, kapıyı kırarlar yine giderler. Biz de aynısını yaparız, gitmek istiyorsak ve kapılar kapalıysa mutlaka bir yolunu bulup gideriz. Fakat bazı zaman olur ki; ne o kişiye ne biz kapıyı açmak isteriz, ne de o gitmek ister. O gün geldiğinde sadece yok olmuş olur. Gitmiş ya da gönderilmiş değil. Sadece yoktur. Her şey devam eder, kaldığı yerden bile değil, çünkü o yokluk bi anı durdurmamıştır ki. Her şey AYNEN devam eder. Yine de bir şey vardır ki sana bu satırları yazdırır. En güzel şiirler belki de kapıdan gidenler için değil de yok olmuş olanlar için yazılmıştır. Ve en kötüsü; var olanla, yok olmuş olanın arasındaki akıl almaz farktır. O yüzden bu sözü severim işte. Yıldızlar izler, bizden önce farkederler bunu. Biz farkettiğimizde ise yokluğu bile yoktur artık.jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-50344136559434263322011-06-29T19:09:00.012+04:002011-12-16T20:35:10.875+04:00nasıl bir haziran sonu bu, ben anlamadım<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimflMn6AW-C6O9kSNufI6H26gsmsQQeOw01yRF7vP9VhZ-M5Fnfq2myTzJ5HFeOXwvGhwNET6lHWz-wLBgW66YkrWaWbo4RYu5Vw8cyp5stGRrRPlN5ro5R0UKPWtNC0271i7w_EjGIlE/s1600/fallen_by_o__tebem__o.jpg">o<img style="float: left; margin: 0pt 10px 10px 0pt; cursor: pointer; width: 320px; height: 192px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimflMn6AW-C6O9kSNufI6H26gsmsQQeOw01yRF7vP9VhZ-M5Fnfq2myTzJ5HFeOXwvGhwNET6lHWz-wLBgW66YkrWaWbo4RYu5Vw8cyp5stGRrRPlN5ro5R0UKPWtNC0271i7w_EjGIlE/s320/fallen_by_o__tebem__o.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5623658816108902066" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br />İnsanlar zannediyorlar ki bir kere benimle aynı yola baş koyan kişi için vazgeçilmez olacağım. Bu tıpkı şeye benziyor, evlenmeden önce bakımlı olan, birbirni heycanlandıran bir çiftin evlendikten sonra koca göbişli, tv karşısında pinekleyen mutfakta yemek yapmaktan bi hal olan tipler haline gelmeleri gibi. Kimse kimse için vazgeçilmez değil, olamaz. Bu yüzden bir şey senden kopup gitmeden onun değerini bilip değerini vermek gerek. Yoksa bir gün bir bakarsın ki ellerinden uçup gitmiiiiş.<br /><br />Ayrıca hayattaki tüm güzellikleri görmekten aciziz. Ufak şeylere takılıp bunları hayatlarımızın merkezine koyuyor ve başka hiç bir şeyi göremiyoruz. Hayata homojen bırakamıyoruz ruhlarımızı. Hele bazıları var ki geçmişe dönüp bakmaktan boyunları tutulmuş, önlerine dönemiyorlar. Geçmişten gelen umutsuzluk onları yiyip bitiriyor. Herkes yorgun olmaktan yorgun.jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-5564687333385257622011-05-06T18:38:00.001+04:002011-05-06T18:38:50.966+04:00elal :)"Bir insan eğer çok gülümsüyorsa, emin olun ruhunda depremler vardır. Çünkü acıyan kalbinse, kimse bilsin istemezsin." G. Vidaljaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-87269578860264941142011-04-27T21:20:00.006+04:002011-08-14T04:31:10.001+04:00"i am loooosing my control"Hayat bu aralar çok karmaşık. Ne oluyor, nasıl oluyor, ne zaman oluyor hiiiç anlayamıyorum.
<br />
<br />Aklımın almadığı, midemin kaldırmadığı olaylarla uğraşmak zorunda kalıyorum ki sanki sorunlarım bana yetmiyormuş gibi. Zaten sinirli bir yapım var, bi de üzerine bu kadar sorun yapışınca bana kendime ve sinirlerime engel olamaz oldum. Her an patlamaya hazır bi bomba gibiyim. Dün akşam sinirim bozuktu, çok gereksiz bi yerden başlayan tartışma büyüdü kocaman oldu. Evde duramadım, dışarı çıkıyorum ben dedim. Annem de ne yaparsan yap dedi. Defolun değişik versiyonu. Giyindim, çıktım. Biraz apartmanın çevresinde dolaştıktan sonra gecenin bi saatinde kız başıma böyle dolanamayacağımı anlayıp bi arkadaşımı aradım, geldi aldı beni biraz bi yerlerde oturduk, sonra bi kız arkadaşımın evine bıraktı. 11'de de ordan alıp eve bıraktı. Kimse merak etmemiş lan beni. Ananem de annem de dönmüş kıçını yatmış. Sonra gittim annemle konuştum. Sabah hasta oldum allahtan da o bahaneyle barışma sürecimiz hızlandı :) Ananemse anlamadığım bi şekilde hala benimle konuşmuyor. Ama bu durum beni biraz sakinleştirdi. Dün akşam çokça düşündüm. Delirmeden kendime dur demem gerekiyormuş anladım bunu. Baya da fena üşütmüşüm. Yarın sınıfta kahvaltı yapıcaktık, rapor verdi doktor yat dinlen mutlaka dedi kahvaltıyı kaçırıcam çok üzgünüm... Bir an önce iyileşmek istiyorum. Bi de lütfen havalar düzelsin artık! Ve magnum reklamları bu kadar güzel olmasın.
<br />jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-52303529339800099372011-02-27T00:09:00.005+03:002011-12-16T20:35:44.846+04:00içimde ölen biri var<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOKGH7Fo3uhHBB41dRKf1nfr_9VyDLLvcaPr6X6R2e17ffnxMpM3fbNu6PlxBlUaQDQIkvkS1l03F4jBnLaBpPsCtzKp6cfGZasMMdmJPz8Hh7KjlyNWWaAONhtDE49JRkJZhUCIHVWTo/s1600/void_by_sugarock99-d395j5d.jpg"><img style="float: left; margin: 0pt 10px 10px 0pt; cursor: pointer; width: 320px; height: 230px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOKGH7Fo3uhHBB41dRKf1nfr_9VyDLLvcaPr6X6R2e17ffnxMpM3fbNu6PlxBlUaQDQIkvkS1l03F4jBnLaBpPsCtzKp6cfGZasMMdmJPz8Hh7KjlyNWWaAONhtDE49JRkJZhUCIHVWTo/s320/void_by_sugarock99-d395j5d.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5578108430991168258" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br />Okulumuzun rehberlik hocası bana kağıt yollamış şu saatte şu gün gel görüşelim diye. Neyse gittim işte oturdum. Seni neden çağırdığımı biliyosundur dedi. E salak değilim, biliyorum tabi yani. Neyse nasılsın ne hissediyosun tarzı bişey sordu. Konuşmak istemiyorum desem sorunlarım olduğunu düşünebilir diye en normal ses tonumla anlatmaya başladım. "Babamla aram hiç iyi değildi zaten. Aynı evde birbirimizi tanımıyo gibi yaşıyoduk." dedim tabi ayrıntılara girmedim gereği yok. Birbirimizi görürdük aslında ama sebebi şu'ydu: Ecee su getir, telefonumu şarja tak, şunu yap, ekmek getir, bunu yap falan filan.. Bunları söylemedim tabii. Adam babamı tanıyomuş aynı okulda çalışmışlar bi ara "ben o zaman Şaban Bey'in iyi bi baba olamayacağını tahmin ediyodum senin de onun kızı olduğunu duyunca çok şaşırdım hiç öyle görünmüyosun" dedi. Biliyorum dedim. Neşeli dik bi duruşun var dedi. Onu da biliyorum bilmediğim bi şey söylicek mi diye bekledim. Sonra annen nasıl, evde durumlar nasıl falan dedi üstü kapalı anlattım. Bi kaç soru daha sordu. Gözlerim doldu biraz. Hemen peçete uzattı. Eğer psikolog olursam bunu yapmamam gerektiğini anladım. Ben o an ağlayıp rahatlıcaksam bile peçeteyi uzatıp "ihtiyacın olursa kullanırsın" deyince -tamamen iyi niyetle- Gerek olcağını sanmıyorum dedim ve hemen maskemi yerleştirdim. Sonra işte karakter tahliline girişti "Sen sorunlarla tek başına baş etmeye alışmışsın, üzülsel bile belli etmiyosun ama hep dik durmak zorunda değilsin eğer konuşmak istersen burası gelebilceğin bi yer bil bunu" falan fişman dedi. Sonra travmabilmemne diye bişey varmış ondan bahsetti. Adam güzel konuşuyo kabul ama ne biliyim o odadan çıkınca kendimi süper iyi de hissetmedim. Zaten bildiğim ve farkında olduğum şeyleri konuştu. Bi de hemen bi gün sonra okula gelmeme çok şaşırılmış falan. Neyine şaşırıyolarsa evde oturup o koca popolu teyzelerin ah vah bakışlarına mı maruz kalıcam halla halla.<br />Zaten benim yanında konuşarak rahatlayabileceğim biri yok ki. Ne anlatabilirim yani? Babam "ben babamdan böyle gördüm böyle" diyodu. Nasıl olsa ölcem diye sadece kendini düşünerek yaşıyodu. Annem diyo ki "seni çok seviyodu" Olabilir ben de onu seviyodum ama o bana göstermeyince ben de gösteremedim. Koca adam içince kızım beni sevmiyo diyebiliyosa daha ergenlik çağındaki benim sevmediğini düşünmem çok normal. Bi kız çocuğunun babasına ihtiyacı olabileceğini düşünmeliydi. Ki ne abim var ne öyle çok yakın bi erkek akrabam.<br />Hayata bi kere geliyoruz işte, gördüm. Yok bi daha sonrasını bilmiyoruz. Ne gerek var sevgini göstermemeye , en azından elinden gelebildiği kadarıyla gösterceksin. Dünyadan arkandan seni sevenleri ve sevdiklerini onlarla her anını dolu geçirdiğini bilerek gitmek güzel bir şey değil mi? Hani alkolü yanında mı götürdün, şimdi arkandan tekel bayileri mi üzülüyor? Hayır. Bi de annemin benimle konuşma çabası yok mu... Valla uğraşmasın. Üzülüyorum.<br />O kadar sıkıldım ki... Kimse ilgimi çekmiyo ya. Şöyle oturup konuştuğumda muhabbetinden ve ondan kopamayağım hiç kimse yok. Böyle biri var mı?<br /><span style="font-size:78%;"><br />ayrıcabukanbağıacayipbişey.gerçekten.ruhsalbibağdavarbence.kesin.öyle.<br /></span>jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-32389132174461914142011-02-11T16:10:00.006+03:002011-12-16T20:36:01.180+04:00çatpat<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWe9xLNnb4NSDjQOqA0ks8eqn8akjtfuhNZscw1VlxDqkKdrmXSebwp9M5JNlCJqMiBECc0cbUMC5gvj9L6KxYjlc9436Sg66KZ5QPYWnDefO5vTd7p6rlWARrOPU-434zwTbIOeFis0w/s1600/Renaissance_by_Libellula.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 202px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWe9xLNnb4NSDjQOqA0ks8eqn8akjtfuhNZscw1VlxDqkKdrmXSebwp9M5JNlCJqMiBECc0cbUMC5gvj9L6KxYjlc9436Sg66KZ5QPYWnDefO5vTd7p6rlWARrOPU-434zwTbIOeFis0w/s320/Renaissance_by_Libellula.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5572422566290610258" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br />Rönesans döneminde, şu kadınların kabarık etek ve göğüs dekolteli mükemmel kıyafetler giydikleri dönemde, (bi de yüksek topuklu ayakkabım olsaydı) yaşasaydım çok taş bi insan olabilirdim. Ama şimdi herkes mini etek ve şortla geziyor bu bacaklarla hiç şansım yok. :/jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-7676073156440477192011-01-22T18:35:00.001+03:002011-01-22T18:35:14.219+03:009.1.2011Çok kötü bişi oldu. İçine ağlamak ne demek öğrendim. Çektiğim en büyük üzüntü onun gözlerimin önünde kendi hayatını har vurup harman savurması zannederken, sonrasında erimesine seyirci kalmakten korkarken hepsi bitti. Sigara dumanı, rakı kokusu, bangır bangır bagıran siyaset programı sesi de bitti. Didişme sesleri de. Fıkralar bile bitti. 16 sene boşuna geçti. En zoruda birbirimize sevgi dolu hatıralar bırakmadan gitmiş olması. Parçalanmadım, yok olmadım ama yuregimde tamamlanması mumkun olmayacak bir güven, şevkat, sevgi eksik kaldı. Kocaman delik kaldı. Ve anladımki klişeler hep dogru söyler. Ben ağlamayı beceremem. Oturup dertleşemem de. Tartışma, akıl verme, dert dinleme ve olaylardan eglence çıkarma dışında fazla şey beceremem. Bunları bilen biri bana dedi ki ,yaz,. Ne varsa yoksa. Bu o deligi kapatmaz ama karnımdaki mi yuregmdeki mi bilmiyorum orası neresi işte ordaki baskıyı ağırlığı azaltır belki bi nebze. Seni seviyomuşum aslında çok.. Zaten bunu biliyordum ama saklıyordum. Bu bok çukurundan daha pis dünyadan daha güzel orası biliyorum ve orada huzurla gulumseyeceksin.jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6526626163614585368.post-85121580254606359982010-09-20T20:18:00.005+04:002011-12-16T20:36:39.556+04:00Ah İstanbul :)<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj2jGRtr1eeAgqrLhJBP2bBGCkmE0Gw7ZaPSIlyXXQLFdu5xIigPUDi271wfyJ-oKIn6KPz-3nFM7gwqcykX5jqLJH5WaT1F_WfyrCI1oMnkCykBFLFel1GDJmD1qk5-PUsFlY5A10kAAw/s1600/Istanbul_2010_by_serhatbayram.jpg"><img style="float:left; margin:0 10px 10px 0;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 213px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj2jGRtr1eeAgqrLhJBP2bBGCkmE0Gw7ZaPSIlyXXQLFdu5xIigPUDi271wfyJ-oKIn6KPz-3nFM7gwqcykX5jqLJH5WaT1F_WfyrCI1oMnkCykBFLFel1GDJmD1qk5-PUsFlY5A10kAAw/s320/Istanbul_2010_by_serhatbayram.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5541717222642251010" border="0" /></a><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br />Şiirlerde, şarkılarda, hikayelerde dinlerdim İstanbul'u. Fotoğraflarla izlerdim. Büyülenesim gelirdi. Haberleri izleyip, gazetelere bakınca korkardım o koca şehirden. Okulla gittiğim ufak geziyi saymazsak hiç gitmemiştim İstanbul'a. Dayımlrın teyzemlere ziyarete gideceğini öğrenince bende atladım hemen. 4gün kalacaklardı görebildiğim kadar yer görürüm düşüncesiyle çok sevindim. İstanbul'a yaklaşınca arabanın camından kafamı çıkarıp gördüğüm her ayrıntıyı beynime kazımaya çalıştım. Sıradan bir şehir ya burası derken bir kaç km sonra tarihi binaların modernize haliyle karşılaşıyordum ve bir kaç km sonrasında tamamen tarihle koyun koyuna kalıyordum. Sonraki kilometrelerde gördüğüm gökdelenler, yüksek camlı yüksek binalar, pahalı arabalar, siyah takımlı insanlarla başka bir atmosfere giriyordum yine. Ara sokaklara girdiğimde sıradan insanlarla karşılaşıyor eğer gerçekten bakarsam yoksullukları da çok açık görebiliyordum. Boğaziçi köprüsünden geçerken "İnsan ille de intihar edeceğim diyorsa burada etmeli" diye düşünmekten alamadım kendimi. :P Ben şaşkın şaşkın arabanın camından bakınırken teyzemlerin evine geldik. Herkes uzun zamandır görmediği akrabalarıyla özlem giderme peşindeyken benim umrumda değildi bunlar dayımın kolunu tutmuş dışarı çıkalım diyordum. Yemek yemeliydik önce. Yemek kimin umrunda ki demek istedim ama şımarıklığın lüzumu olmadığını biliyordum. Kuzu kuzu yemeğimi yedim muhabbetimi ettim. Sonunda dışarı çıkabilecektik. Önce zeytinburnunu dolaştık, fazla albenisi yoktu ama İstanbul'un bir parçası olması yeterliydi benim için. Her ayrıntısını kafama kazımaya çalışıyordum. Tabiri caizse ayaklarımıza kara sular inene kadar gezdikten sonra eve döndük. Bir an önce uyumak ve bir sonraki günümü en güzel şekilde geçirmek için can atıyordum.<br /><br />Sabah erkenden kalkıp kahvaltının hazırlanmasına ve ev işlerine tüm gücümle yardımcı olmuştum. Bir an önce hazırlanıp dışarı çıkabilmek için. Bakırköye gidecektik.<br /><br />Bakırköy'ün kalabalığı beni çok etkilemişti. Her yerden farklı tipte bir insan çıkıyordu. Arkadaş grupları, aileler, yaşl teyzeler, aşıklar. İnsanlar yürüyor, konuşuyor, gülüyor, alışveriş yapıyor, yemek yiyordu. Her şey çok kalabalık ve hızlıydı. Lakin tüm bunlar çok güzel görünüyordu gözüme. Dönüş yolunda sürekli konuşuyordum. Teyzem ve yengem beni dinlemekten bıkmış, dedikoduya başlamışlardı. :D Eve geldiğimiz de yemek yedim ve eniştemin gözünün içine bakmaya başladım. Bu gece arabayla Avrupa Yakasını gezdirecekti bize. 4.Levent, Bebek ve daha bir çok semti anlattı. Fazla vaktiğimiz olmadığı için gezilecek bir çok yeri atlamak zorunda kalsam da gezdiğim yerler yeterli geliyordu. Rumeli Hisarı'ndan Bebek'e kadar deniz kenarından yürüdük. Boğaziçi köprüsünü ışıl ışıl görebiliyordum. Solumda lüks tenkeler ve deniz sağımda ise hoş mimariler vardı. Eve geldiğimizde çok yorgundum hemen uyudum. Bir sonraki gün Taksime gidecektik.<br /><br />İstiklal Caddesine girdiğim de çeşit çeşit vitrinler, binalar, özgün insanlar, fotoğraf çekmeye çalışırken objektiflerime atlayan tontoş dedecik hepsini sevmiştim. Yanımdan geçen her dikkat çekici insanı, bütün binaları inceliyordum. Zaten vitrinlere meraklı olan ben farklı fakrlı vitrinlere baktıkça bakıyordum. İstiklal Caddesini günlerce gezebilirdim. Evi tamamen unutmuştum. Ama tüm o monoton yemek yapacağız, evdekiler bekliyor cümeleleriyle kendime geldim. Üzülerek eve döndüm. İstanbul'da gezerek geçirebileceğim son günümde bitmişti. Ama dolu dolu günler olmuştu benim için. Ayırca ailemle de fazlasıyla eğlenmiş, İstanbul'dan tam anlamıyla mutlu dönmüştüm.<br /><br />Ve İstanbul'da asla okumak istemeyen ben İstanbul'da okuma isteğiyle dolup taştım o günden sonra. Korkum silindi gitti. Üniversite yıllarımı -herkesin söylediğine göre en güzel yılları- iyisiyle kötüsüyle o güzel şehirde geçirmek ve hiç unutmamak istiyordum.<br /><br />Bu günlüğümsü yazımı şiirimsi bir yazıyla kapatayım ben artık o zaman :)<br /><span style="font-style:italic;"><br />İstanbul'dan gitmenin en güzel yanı,<br />İstanbul'a dönmektir.</span><br /><br />demiş birisi. Ne de hoş demiş.jaggerhttp://www.blogger.com/profile/13691301291974636794noreply@blogger.com0