27 Şubat 2011 Pazar

içimde ölen biri var
















Okulumuzun rehberlik hocası bana kağıt yollamış şu saatte şu gün gel görüşelim diye. Neyse gittim işte oturdum. Seni neden çağırdığımı biliyosundur dedi. E salak değilim, biliyorum tabi yani. Neyse nasılsın ne hissediyosun tarzı bişey sordu. Konuşmak istemiyorum desem sorunlarım olduğunu düşünebilir diye en normal ses tonumla anlatmaya başladım. "Babamla aram hiç iyi değildi zaten. Aynı evde birbirimizi tanımıyo gibi yaşıyoduk." dedim tabi ayrıntılara girmedim gereği yok. Birbirimizi görürdük aslında ama sebebi şu'ydu: Ecee su getir, telefonumu şarja tak, şunu yap, ekmek getir, bunu yap falan filan.. Bunları söylemedim tabii. Adam babamı tanıyomuş aynı okulda çalışmışlar bi ara "ben o zaman Şaban Bey'in iyi bi baba olamayacağını tahmin ediyodum senin de onun kızı olduğunu duyunca çok şaşırdım hiç öyle görünmüyosun" dedi. Biliyorum dedim. Neşeli dik bi duruşun var dedi. Onu da biliyorum bilmediğim bi şey söylicek mi diye bekledim. Sonra annen nasıl, evde durumlar nasıl falan dedi üstü kapalı anlattım. Bi kaç soru daha sordu. Gözlerim doldu biraz. Hemen peçete uzattı. Eğer psikolog olursam bunu yapmamam gerektiğini anladım. Ben o an ağlayıp rahatlıcaksam bile peçeteyi uzatıp "ihtiyacın olursa kullanırsın" deyince -tamamen iyi niyetle- Gerek olcağını sanmıyorum dedim ve hemen maskemi yerleştirdim. Sonra işte karakter tahliline girişti "Sen sorunlarla tek başına baş etmeye alışmışsın, üzülsel bile belli etmiyosun ama hep dik durmak zorunda değilsin eğer konuşmak istersen burası gelebilceğin bi yer bil bunu" falan fişman dedi. Sonra travmabilmemne diye bişey varmış ondan bahsetti. Adam güzel konuşuyo kabul ama ne biliyim o odadan çıkınca kendimi süper iyi de hissetmedim. Zaten bildiğim ve farkında olduğum şeyleri konuştu. Bi de hemen bi gün sonra okula gelmeme çok şaşırılmış falan. Neyine şaşırıyolarsa evde oturup o koca popolu teyzelerin ah vah bakışlarına mı maruz kalıcam halla halla.
Zaten benim yanında konuşarak rahatlayabileceğim biri yok ki. Ne anlatabilirim yani? Babam "ben babamdan böyle gördüm böyle" diyodu. Nasıl olsa ölcem diye sadece kendini düşünerek yaşıyodu. Annem diyo ki "seni çok seviyodu" Olabilir ben de onu seviyodum ama o bana göstermeyince ben de gösteremedim. Koca adam içince kızım beni sevmiyo diyebiliyosa daha ergenlik çağındaki benim sevmediğini düşünmem çok normal. Bi kız çocuğunun babasına ihtiyacı olabileceğini düşünmeliydi. Ki ne abim var ne öyle çok yakın bi erkek akrabam.
Hayata bi kere geliyoruz işte, gördüm. Yok bi daha sonrasını bilmiyoruz. Ne gerek var sevgini göstermemeye , en azından elinden gelebildiği kadarıyla gösterceksin. Dünyadan arkandan seni sevenleri ve sevdiklerini onlarla her anını dolu geçirdiğini bilerek gitmek güzel bir şey değil mi? Hani alkolü yanında mı götürdün, şimdi arkandan tekel bayileri mi üzülüyor? Hayır. Bi de annemin benimle konuşma çabası yok mu... Valla uğraşmasın. Üzülüyorum.
O kadar sıkıldım ki... Kimse ilgimi çekmiyo ya. Şöyle oturup konuştuğumda muhabbetinden ve ondan kopamayağım hiç kimse yok. Böyle biri var mı?

ayrıcabukanbağıacayipbişey.gerçekten.ruhsalbibağdavarbence.kesin.öyle.

11 Şubat 2011 Cuma

çatpat





















Rönesans döneminde, şu kadınların kabarık etek ve göğüs dekolteli mükemmel kıyafetler giydikleri dönemde, (bi de yüksek topuklu ayakkabım olsaydı) yaşasaydım çok taş bi insan olabilirdim. Ama şimdi herkes mini etek ve şortla geziyor bu bacaklarla hiç şansım yok. :/